ÇAYKARA ESNAF VE SANATKARLAR KREDİ VE KEFALET KOOPERATİFİ BAŞKANI HEMŞEHRİMİZ AHMET SEVİNÇ SİZLERLE
Başkan Ahmet Sevinç Yönetici: Aramızdan çıkan tüm değerlerimizi okuyucularımızla buluşturmaya devam ediyoruz. Konuğumuz değerli hemşehrimiz , esnaf ve sanatkarlar, kredi ve kefalet kooperatifi başkanı,köylümüz, Ahmet sevinç. Sayın başkanım sohbetimize başlamadan önce kendinizi okuyucularımıza tanıtırmısınız?
1955 yılında Çaykara Yeşilalan köyünde doğdum. Hacı Mehmet Sevinç’in oğluyum. İlkokulu Yeşilalan’da, orta okulu Çaykara orta okulunda, liseyi Bergama Fen Lisesinde 1974 yılında bitirdim. Daha sonra kazandığım Ankara Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Matematik bölümünü 1978-1979 döneminde bitirdim. Stajyerliğimi Çaykara İnönü Lisesinde yaptım. Okul okuduğum sürede rahmetli babam Çaykara’da marangoz atölyesi ile ilgilenirken, kardeşlerimle onunla beraber çalışırdık. 1974’te biz kardeşler rahmetli Takaoğlu hırdavat dükkanını satın alarak ticarete başladık. Ticaret yaptığım süre içinde bir çok sosyal faaliyetlerinde bulundum. 4 dönem bir siyasi partinin yöneticiliğini kısa bir dönemde başkanlığını yaptım. 1989’dan başlamak üzere 3 dönem Çaykara belediyesi meclis üyeliği yaptım. 1992 yılından beri de Çaykara esnaf ve sanatkarlar, kredi ve kefalet kooperatifi yöneticiliğini 30 Mart 2008 tarihine kadar yaptım. Mart 2008 de yaptığımız genel kurulda Çaykara esnaf ve sanatkarlar, kredi ve kefalet kooperatifi başkanı oldum. Halen bu görevi devam etmekteyim. Evliyim, 5 çocuk babasıyım.

Ahmet Sevinç ve Kemal Çuman
Yönetici: Sayın Başkanım, esnaf ve sanatkarlar, kredi ve kefalet kooperatifi başkanı olarak Çaykara’daki esnafların sorunları ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Sevinç: Çaykara’mızın bölge olarak tarıma elverişli olmadığı ve arazilerin sarp, kayalık ve dağlık olduğu bilinmektedir. Bizim vatandaşlarımız ekonomik nedenlerden dolayı dışarıya göç etmektedir. Dolayısıyla burada kalanlar dışarıdan maddi destek görerek hayatlarını idame etmektedirler. Dışarıya gidip çalışarak ekonomik, siyasi ve kültürel yönde kendilerini geliştirip Türkiye genelinde söz sahibi olmuş pek çok iş adamı, bürokrat ve sanayicimiz yetişmiştir. Ama ne yazık ki %80’ni Çaykara’dan gidip geriye doğru bakmamışlardır. Aslında onların buralara dönük yatırım ve istihdam edecek fabrika veya imalat turizm yatırımları yapma gibi bir görevleri olmalıydı. Çünkü doğup büyüdükleri topraklarda sadece yaşlıları gelip ziyaret etmeleri, tatil yapmaları onların görevlerinin bittiğini sanmasınlar. Çaykara’da Başkanlığını yaptığım kooperatifimizin 225 üyesi bulunmaktadır. Bunların %99’u maddi sıkıntılar içerisinde, Çaykara’da hizmet vererek ayakta durmaya çalışmaktadırlar. Senelik iş hacmimiz mevsimliktir. Yaz süresince 3-4 ay bir canlılık oluyor, diğer 8 ayı ise yaz süresince kazandıkları ile yaşamlarına devam etmektedirler. Esnaflarımızın ayakta durabilmeleri için devletin teşvikinden küçük esnaf oldukları için faydalanamıyorlar. Banka faizlerinin yüksek olması nedeniyle bizim kullandırmış olduğumuz Halk bankası aracılığı ile kredilerin %14,5 faiz olmasına rağmen esnafımızın kazançlarının büyük bir kısmı faizlere verilmektedir. Kooperatif faizlerinin esnafa faydalı olabilmesi için yıllık faiz oranlarının %6-7 lere düşmesi gerekmektedir.Çaykara esnafı dürüstlüğü ile her tarafa tanınmıştır. Onun için esnafa kullandırmış olduğumuz kredilerin takip oranı %0,5 lere düşmüştür. Bu da diğer kooperatiflere göre son derece düşük bir rakam. Bu da şunu göstermektedir, esnafımızın 1971’den 2008 Mart’ına kadar kesintisiz Başkan olan Sayın Rıfat Taşkın abimizin ve yönetim kurulu üyelerinin ciddi ve dürüst çalışmaları sayesinde kooperatifimiz Türkiye’de dereceye girmiş durumdadır. Ancak esnafımızın ekonomik ve mali durumu senenin 9 ayı yatarak, 3 ayı çalışarak ne kadar Çaykara’mıza yararlı olacağını takdirlerinize bırakıyorum. Bu vesile ile Çaykara’daki esnaflarımızın kazanıp buralara yatırım yapmaları imkânsızdır. Biz ilçemizin gelişmesini sağlayabilmemiz için yerel yönetim ve tüm siyasi partiler birleşerek dışarıda bulunan bürokratlarımızı, iş adamlarımızı, sanayicilerimizi bir şekilde buralara yatırım yapmaya, teşvik etmeliyiz. Burada ortak noktamız bir olmalı. O da Çaykara’mızı nasıl kalkındırabilir, işsizliği, göçü nasıl azaltabiliriz noktasında olmalı. Ferdiyetçilik, grupçuluk, ayrımcılık ve kişisel çıkar hesapları yapmamalıyız. Hacı Bektaş Veli’nin bir sözünü hatırlatmak isterim. BİR OLALIM, İRİ OLALIM, DİRİ OLALIM. Biz yeni yönetim olarak geçmişte bu kooperatifte başkanlık ve yönetici olarak bir fiil çalışan esnaflarımıza yaptıkları hizmetlerinden dolayı ölenlere rahmet, sağ kalanlara minnet, şükran ve teşekkürlerimizi iletiyoruz.
Yönetici: Sayın Başkanım köylümüz olarak esnaf ve sanatkarlar, kredi ve kefalet kooperatifi başkanlığını yürütüyorsunuz. Bundan dolayı gurur duyuyoruz. Biraz da köylerimiz ile ilgili konuşalım. Sizce köyümüzün problemleri, sıkıntıları nelerdir?
Sevinç: Rahmetli babamın Yeşil alan köyünde 20 yıl muhtarlık yapması ile bizde o dönemde bazı olayları görmemiz itibarı ile zamanımızın şartları ile o günün şartları arasında karşılaştırma yaparsak, günümüzde çok büyük imkanlarımızın olduğunu söylemek isterim. Eskiden Yeşil alan ve Baltacılı köylülerinin sağladığı birliktelikten bugüne eser kalmamıştır. Şöyle ki; eli ayağı tutan köylülerimiz, bedenen yurt dışında olan vatandaşlarımızın madden yapmış oldukları katkılar ile şimdi kullandığımız bin bir güçlükle tamamlanmış olan yol, su, elektrik gibi alt yapıları kullanmaktayız. Günümüzde bakımlarını dahil bir araya gelip yapamıyoruz. Demek ki biz köylüler olarak ozaman bu hizmetleri yapanlara, muhtar yönetimi, okul müdürleri, imamlara ve tüm hizmeti geçenlere ölenlere cenabı Allah’tan rahmet, sağ olanlara şükran ve minnet borcumuz var. O günün şartlarında yapılan hizmetlere maalesef hiçbir şey ilave yapamadık. Şimdi biraz kendimize öz eleştiride bulunalım. Önceden bu hizmetlerin yapılması için en az 15 günde bir köy merkez cami yanındaki köy odasında, muhtarlar, imamlar, öğretmenler ve köylümüz toplanarak neyin, nasıl yapılacağını karara bağlayıp, ertesi gün o işin yapılması için ne gerekiyorsa yaparlardı. Oysaki günümüzde 5 yılda bir seçtiğimiz muhtarlarımızı ve azaları tek başına bırakıp bütün işleri sanki onlar yapacakmış gibi sorumluluktan geri duruyoruz. Burada istişarenin olmaması muhtarların ve bizlerin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Oysaki muhtarlar önderlik yaparak bu işleri organize etmeleri gerekmektedir. Şunu söyleyebilirim. Son dönemlerde köylerimiz adına kurulan derneğimizin sosyal aktivitesinin yeni olmasına rağmen iyiye gidecek işlere imza attıkları ve çok daha ileri giderek köylerimiz ve köylülerimiz adına, sosyal, kültürel ve ekonomik birçok projeler üreterek, bunları hayata geçireceklerine inanıyorum. Bu da yukarıda bahsettiğim köylülerimiz arasında kaybolan birlik ve beraberliği yeniden inşa edeceğine, birbirlerimizle kaynaşmayı sağlayacağına, birlik olunca da üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk kalmayacağına inanıyorum. Bu vesile ile dernek yönetimini kutlamak istiyorum. Bizler her zaman yanlarında olacağımızı söylemek istiyorum.
Yönetici: Sayın Başkanım, son olarak Çaykara’daki esnaflara ve köylülerimize neler söylemek istersiniz
?Sevinç: Çaykara esnaf ve sanatkarlar, kredi ve kefalet kooperatifi Başkanı olarak öncelikle buralara kadar gelip bizim sorun ve sıkıntılarımızı paylaşarak bir röportaj şeklinde haber yapmanız beni son derece duygulandırdı. Siteniz vasıtası ile bu röportajı okuyan dünyanın her yerindeki Çaykaralı, esnaf ve sanatkar, sanayici iş adamlarımızın ayrıca köylülerimizin tümüne selam ve sevgilerimi iletiyorum. Saygı, sevgi ve hürmetlerimi sunarım. Allah’a emanet olunuz.
Röportajlar: Kemal ÇUMAN
e-posta: bilgi6161@gmail.com