Hayatımızda çayır kesme bir tutkudur. Dayanışmanın en güzel örneğidir. Hele sabah erkenden Tırpanların dövülmesi ve o seslerin yankılanması müthiş bir isteklendirme örneğidir.
Köyümüzde yaşayıp bir kaç tane büyük baş hayvanı barındıran, yıllardır hep aynı sıkıntıları ve çileli yaşamalarına vesile olmuştur. Eskiye göre hayvancılık azalsa da buna paralel olarak çayır alanlarının kesimi de azalmıştır. Ama yine de yayla çayırlarının birçoğu hala kesilmektedir.
Diğer yıllara oranla Ramazan dolayısıyla Yaylalarımızda çayır biçimi bu yıl erken başlandı. Henüz olgunlaşmamış otları bir an önce çayırlardan kaldırmak ve kışlağa yerleştirmek için yoğun bir çalışma temposuna girildi. Yağan yağmurlar ve bastıran sis her ne kadar buna izin vermese de Köylülerimiz, bir görünüp bir kaybolan güneşi değerlendirmeyi ihmal etmedi. Güneş gelmese de bazen Çayır kesme havasını bekler dururuz, bakarız olacak gibi değil, yağmura inat başlanır çayır kesmeye.
FotoHaber: Kemal Çuman/ yesilalan.net