myefsane
Kayt: 03 Arl 2006 Mesajlar: 2240
|
Tarih: Sal Ekm 14, 2008 7:20 am Mesaj konusu: |
|
|
BÝRE ON
Bir gün iki kiþi, Râbia-i Adviyye'yi "rahmetullahi aleyha" ziyârete geldiler.
Ýkisi de açtý. "Yemeði helâldir" diye içlerinden yemek yemek geçti.
O anda kapýya biri gelerek, Allah rýzâsý için bir þeyler istedi. Râbia hazretleri evdeki iki ekmeðini buna verdi. Gelen sevinerek gitti.
Bir saat kadar sonra bir kiþi kucaðýnda bir yýðýn ekmekle geldi. Râbia hazretleri ekmekleri saydý. On sekiz ekmek vardý. Dedi ki: "Ekmekler yirmi olsa gerektir." Ekmeði getiren, ikisini saklamýþtý. Çýkarýp iki ekmeði de verdi.
Oradakiler hayretle sordular. "Bu ne sýrdýr? Biz senin ekmeðini yemeye gelmiþtik. Önümüze koyacaðýn ekmekleri kapýya gelene verdin. Ardýndan ekmek geldi. Eksik olduðunu söyledin.
Cevâbýnda þöyle buyurdu: "Siz ikiniz gelince karnýnýzýn aç olduðunu anladým. Önünüze koyacaðým o iki ekmeði kapýya gelene verdim.
Allahü teâlâdan bu ekmeklerin misâfirlerin karnýný doyuramayacaðýný, bunun için bir yerine on vermesini istedim. Çünkü Allahü teâlâ Kur'ân-ý kerîmde (En'âm sûresi 160. ayet-i kerîmesinde) bire on vereceðini bildiriyor. Ben O'nun bu vâdine güvendim. Ýki ekmek yerine yirmi ekmek geleceðini bildiðim için de ekmeklerin noksan olduðunu söyledim." |
|