Katsayı sorunu, yeniden gündemin birinci sırasına oturdu. Meslek liselerinin yasal olarak hakları olan yüksek öğrenime girmelerini engellemeye dönük bir uygulama olan katsayı, toplumda sınıflar yaratmanın başka bir yolu olarak değerlendirilebilir. Genel liselere giden çocuklar birinci sınıf vatandaş olacak çocuklardır; meslek liselerine gidecek çocuklar da ikinci sınıf vatandaş olacak çocuklardır(!)

Katsayı sorunu ortaya çıkmadan önce birçok meslek lisesi mezunu öğrenci, istediği üniversiteye girdi ve şu an bu bölüm mezunu olarak mesleğini icra etmeye devam etmektedir. Hangi araştırma yapıldı da böyle okullardan gelen meslek elemanlarının, genel liselerden gelenlerden daha başarısız olduğu anlaşıldı? Böyle bir araştırma yok ortada… Hani “Hayatta en hakiki mürşit ilim” idi? Oysa bilimsel bulgular katsayı sorununun bilimsel değil, siyasi olduğunu ortaya koymaktadır. Son katsayı kararının da siyasi olduğu açık seçik ortadadır.

Hangi bilimsel çalışma Türkiye’de katsayı sorununa işaret ediyor? Bu konuda eğitim bilimleri uzmanlarının ne dediği merak edildi mi? Ya da eğitim bilimleri uzmanları katsayı sorununa nasıl bir çözüm üretmektedirler?

Yıllarca uygulanan katsayı sorunu ile ülke ne kazandı? Yoksa maksat üzüm yemek değil de, bağcıyı dövmek mi?

Herhangi bir meslek lisesinde okuyan bir öğrenci, günün birinde okuduğu alanın dışına çıkmak isterse, bunun önünü açmak daha demokratik ve eşitlikçi bir durum olmaz mı? Diyelim ki, hasbelkader ticaret lisesinde okudum ya da okutturuldum, ama başka bir alana ilgi duyduğumu anladım, bu alandan çıkmak istiyorum. Yok, çıkamazsın demek ne kadar insancıl, ne kadar demokratik bir tutum olabilir?

Hangi bilimsel aşamalardan geçirilerek çocuklarımız yönlendiriliyor ki, bu çocukların bir şekilde girdikleri alandan dışarı çıkmalarının önüne geçiliyor? Bunu hiçbir bilimsel bulgu ile açıklamak mümkün değildir!

Meslek liselerine giden öğrencilerin öncelikle o meslekte ara eleman olmalarını önemsiyorum. İkinci olarak o alanda yüksek öğrenim görmeleri gerektiğini de vurguluyorum. Yani imam-hatip lisesinde okuyan bir öğrencinin birinci tercih olarak ilahiyat fakültesini yapmasının doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü kaliteli öğrencilerin ilahiyatçı olmaları önemlidir. Ama üçüncü olarak eğer imam-hatip lisesini bitirirken, “Ben ilahiyatçı olmak istemiyorum, bu benim için yanlış bir tercih idi; zaten beni buraya başkaları yönlendirdi; öyleyse ben başka bir alanda yüksek öğrenim görmek istiyorum” diye düşünse, yapılması gereken onun önünü açmak olmalıdır. “Yok, arkadaş, sen imam hatip okudun, tornacılık okudun, ondan başkası olamazsın” demek;  ona “Sen işçisin, işçi kal” demekten başka ne anlama gelir?

Katsayı sorunu mutlaka bilimsel bir yaklaşımla değerlendirilip sonuca bağlanmalıdır. Katsayı sorununu iki de bir bu ülkenin önüne getirenler, ülkenin kalkınmasına destek olmuyorlar!

Bu sorunun çözümünde bilimi referans almak en gerçekçi yol olacaktır!